Esra Yıldırım, akademiden gelen bir ressam… Son dönem eserlerinde tabiatın yansıması çiçek ve geometrik motifli kilim/halı sembolleriyle izleyiciye özgünlük sunarak nesne-figür ilişkisini eserlerinde ustaca harmanlıyor.

Yıldırım, geçmiş ile bağ kurup şimdiden beslenerek geleceğe uzanan olgusal ve düşsel gerçekliğin portreleri ile karşımıza çıkıyor.

Doğu-batı sentezi bağlamında üreten sanatçı, motiflerin yanı sıra uçan canlıların barındırdığı anlamları da eserlerine katarak çok katmanlı zengin hikâyelere dönüştürüyor. Çağdaş sanatın önemli ressamları arasında yer alan Yıldırım, bireyselliği yıkıp kendi ile nesnesi arasında bütünlük oluşturuyor.

S A N A T Ç I   B E Y A N I

"Gördüğüm bir portre ya da bir motif, zaman çemberi içinde, bir anda kendiliğinden açılan bir kilitli çekmece gibi davetkâr oluyor, bilinç dışı yönleniyorum onlara. Bir anda duygularım/düşüncelerim karşılıyor beni orada. Ben de bana o göz kırpan portreleri oradan dışarı çıkarıyorum. Belleğim onları seçkin bir hazine gibi sandığına koyup gününü bekletiyor. Zamanı geldiğinde beliriyorlar. Kimi zaman bir motifin arkasına gizleniyorlar kimi zaman o kadar dingin ve bütünleşmiş oluyorlar ki eserlerimde… Zira bu anda birbirimize gülümsemeye başlıyoruz ve son günün son saatinde hatırlanacaklara bakar gibi bakışıyoruz. Geçmişten gelen bir bilinç taşıdığımı fark ederken yakalıyorum kendimi. Aman vermez ve bigâne kuvvetlerle kuşatılmış duygularımı resme dönüştürmek oldukça büyüleyici. Adanmışlığımla bazen buna ben bile şaşırıyorum."